Tuna kıyısında bir gün...

 
Tuna kıyısında bir gün... Tuna kıyısında bir gün...

İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Regensburg’da. . Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Uzaklardan bir köprü görünüyor. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. Hepsi de küçük ve sevimli. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Ludwig’in kalıtı. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Sislerin ardında güneş. Orada bir heykel. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Çevresine hiç uymayan bir yapı. Büyük bir Yunan tapınağı. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. . Her şey tablo gibi. Biraz ileride büyükçe bir alan. Kendine vadiler açıyor. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. . Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. ",. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Tepede bir tapınak. Yamaçlarda üzüm bağları. Sağ, sol eski yapı. Heybetli ve gururlu duruyor. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. 18. .

Tuna kıyısında bir gün...

Uzaklardan bir köprü görünüyor. Sislerin ardında güneş. Heybetli ve gururlu duruyor. Dik yolun iki yanı hafif kar kaplı. Ludwig’in kalıtı. Karaormanlar’dan gelen Tuna Nehri Regensburg’da genişliyor, büyüyor. Daha ötelerde, sisler arasında kilise kuleleri, tarihi yapılar, eski taş evler. MOZART DA BURADAYDIRoma Kralı March Aurel’in. Kocaman! Tıpkı önünde durduğum tapınak gibi. 365 mermer basamak Tuna Nehri’ne ve ovaya bakan bu görkemli tapınağa uzanıyor. . O gün yaklaşık 200 bin insan akın akın Regensburg ve tapınağa gelmişti. Regensburg’da. Giriş katlarında dükkânlar, lokantalar, kahveler, butikler ve birahaneler. Kentin biraz dışında yamaçlar bağlarla örtülü. Şaraplık üzüm yetişiyor buralarda, Romalılardan günümüze dek. ",. Uzaklardan geçen tren sabah sessizliğini bozuyor. Yamaçlarda üzüm bağları. Regensburg, 2000 yıllık bir kent. . Regensburg’un taş sokakları gezmekle bitmiyor. Bugün hava güzel olacak Tuna kıyılarında. Heybetli duruşunun nedeni, Kaptanıderya Müezzinzade Ali Paşa’nın şehit düştüğü 1571 İnebahtı Deniz Savaşı’nda Osmanlı donanmasını yenmesi olacak. Sonraki yıllarda Neonazilerin her 6 Haziran’da burada toplandığı biliniyor. Romalıların yaptığı; ortaçağın bozamadığı, dünya savaşlarında düşmanın bombalamadığı günümüz insanının da yolları genişletmek amacıyla yıkmadığı yapılar. Düşler içindeki küçük köylerin, burçlu kalelerin, yüksek şatoların, sık ormanların arasından geçiyor. Biraz ileride büyükçe bir alan. yüzyılda Mozart yaşamının bir bölümünü severek burada geçiriyor. . Çevresine hiç uymayan bir yapı. Her şey tablo gibi. Sağ, sol eski yapı. mail@ahmet-arpad de",Sisler içinde Tuna’nın kıyıları. Bu, yüzyılın Bavyera Kralı (!) Franz Joseph Strauss’un Regensburg’lulara armağan ettiği karayolu köprüsü. Tepede bir tapınak. Taş köprüleriyle ve yapılarıyla, alanlarıyla, sokaklarıyla, buralarda yaşayan rahat, cana yakın insanlarıyla. Hepsi de küçük ve sevimli. Törene 800 kişilik bir koro eşlik etmişti. . Tarih ve gelenek adım başında, kiliselerin Gotik kulelerinde, evlerin taş kemerlerinde, daracık sokakların taşlarında. 18. Yaklaşık 180 yıl önce Bavyera Kralı I. Kayaları yararak güneydoğuya yolunu sürdürüyor. Eski çağlarda at arabalarının geçtiği bu daracık sokaklar günümüzde her türlü araca kapalı. Taş kaidesinde bu kişinin Avusturya prensi Don Juan olduğu yazıyor. Alman ırkının “övgü tapınağı” Walhalla’ya Hitler; 6 Haziran 1937’de “Yapıtlarında Almanlık damarı var” dediği besteci Anton Bruckner’in büstünü koydurtmuştu. Orada bir heykel. 1786’da Goethe, “Regensburg çok güzel bir yer” diye yazıyor gezi günlüğüne. Sislerin ardından güneş çıkıyor. Kendine vadiler açıyor. Büyük bir Yunan tapınağı. İsa’dan 179 yıl sonra kurduğu Regensburg Ortaçağda Avrupa’nın en büyük ticaret, politika ve sanat kentlerinden biriydi.